KARADENiZ GEZiSi 10. GÜN : UZUNGÖL


Belediyenin misafirhanesinde uyandık. (Yine hatırlamak istemiyorum) Neden Çaykara'da kaldık, Of'a geri dönmedik adam akıllı bir otel için bilemiyorum. İnsan akıl tutulması yaşayabiliyor bazen. Sabah erkenden kalkıyoruz, kahvaltı yapmaya Uzungöl'e gidiyoruz. Hapsiyaş Köprüsü'nü dün gördük. Ama bugüne eklemek daha mantıklı :)


HAPSİYAŞ KÖPRÜSÜ ( Kiremitli Köprü ): Of-Çaykara yolunun 13. km.sinde bulunan bu tarihi köprü 2002 yılında restore edilmiş. Altından gürül gürül sular akıyor. Karadeniz'deki sembol köprülerden biri kendisi...









Çaykara'dan 20 km sorunsuz yoldan sonra Uzungöl'deyiz.

UZUNGÖL: Uzungöl'e meşhur camiinin yan tarafından giriyoruz. Etrafının fazlaca betonlaştığını duyduğum için hazırlıklıyız. Hayal kırıklığına uğramayacağız. 

Yine de uğruyoruz! 






Uzungöl uzun havuza dönmüş. Göle nazır bir karting pisti var! Nasıl bir zekadır anlamak çok güç. Yürüyüş yapayım, kitap okuyayım, sessizliği dinleyeyim diyorsanız demeyin :) 

Arap istilası burada doruk noktasında.. Asla ve asla kalacak yer yok. Otel sahipleri sülalecek otel kapattıklarını söylediler. Restaurantlarda  bir bahşiş bırakıyorlar ne siz söyleyin , ne ben yazayım... 


Uzungöl'ün ilerisi

Uzungöl’de güneşli gün sayısı çok az onun için yanınızda yağmurlukla gitmekte fayda var. Resimleri sabahtan çekmeye başlayın çünkü öğleden sonra sis basmaya başlıyor hafiften.


Uzungöl sis altında

Gölün oluşum hikayesi şöyle ; vadinin ortasında bulunan ve yamaçlardan düşen kayaların Haldizen deresinin önünü kapatmasıyla oluşmuş... Derenin iki yanında betondan yürüyüş yolları var.
Bisiklet kiralamanızı tavsiye ederim. Çok eğlenceli... 



     Gelelim yeme-içmeye... Kahvaltımızı İnan Kardeşler'de yaptık. Açık büfe kahvaltıdan çok memnun kaldık. Gayet temiz ve düzenliydi. Keşke öğle yemeğimizi de orada yeseydik. 




Öğle yemeğini Migron Restaurant'ta yedik. saç kavurma idare ederdi ama kuymak berbattı!! Kesinlikle tavsiye etmiyoruz. Beğenmediğimizi söyleyerek kuymağı geri yolladık yenisi bir parça daha iyiydi. Ama yine de beğenmedik :( Keşke biraz daha özen gösterseler.

Tatlıyı Migron'da yemeyelim dedik. Doğa Restaurant'a girdik laz böreği söyledik. Laz böreği, baklava gibi kat kat yufkalardan yapılan arasında muhallebi olan bir tatlı. Ondan da minicik bir böcek çıktı mı :( Her işimiz ters gitti. 

Siz siz olun restaurantları Foursquare vs. gibi uygulamalardan araştırarak gidin. Keşke biz de en iyi tesis İnan Kardeşler dediklerinde boşa dememiş olduklarını kulağımıza küpe yapsaydık.

Eee madem otel de bulamadık. İstikamet Rize...
Bu istikamette Ataköy'e ve Sürmene'ye uğrayacaktık ama tersliklerden dolayı ihmal ettik bir an önce Rize'ye gitmek istedik. Şimdi çok pişmanım. Seyahat esnasında asla kafaya bir şey takılmamalı. Ben gidemedim ama Uzungöl'den Rize'ye gidecekseniz siz muhakkak uğrayın. Sizin için yazıyorum :)


CEVDET SUNAY MÜZE EVİ / ATAKÖY : Ataköy’de doğan Cevdet Sunay, Genelkurmay Başkanlığı,Türkiye Cumhuriyeti’nin 5. Cumhurbaşkanlığı ve Kontenjan senatörlüğü yapmış. Ev tamamen harabe durumdan aslına uygun olarak tekrar yapılmış. İçeride oldukça eski ve nostaljik objeler mobilyalar varmış. Müze ücretsiz.

SÜRMENE : Yomra, Arsin, Araklı üzerinden yola devam edince sırada Sürmene var. Kastel Konağı veya asıl adıyla Memiş Ağa Konağı ve Sürmene’nin meşhur bıçaklarını görülmeli…

Ataköy ve Sürmene'ye uğrayamadan Rize'ye geliyoruz. Rize Milano Otel'de iki kişi 80 lira gibi makul bir fiyata kalıyoruz. Otel çok merkezi. Tertemiz. Kahvaltısı da içinde. Daha ne olsun??? Yarın sabah Rize'ye gezeceğiz.

Karadeniz Gezisi 11. gün : RİZE MERKEZ