KARADENiZ GEZiSi 7. GÜNÜN DEVAMI: GiRESUN

GEZİ TARİHİ : 28 HAZİRAN 2013 CUMA

       Giresun'a doğru yola çıkıyoruz... Nam-ı diğer fındık memleketine :)


       Ordu'dan Giresun'a yarım saatte varıyoruz. Giresun öğretmenevine bırakıyoruz eşyalarımızı. Giresun Öğretmenevi üzülerek söylüyorum ki kaldığımız en temiz olmayan öğretmeneviydi. Kesinlikle tavsiye etmiyorum. Sakın uğramayın.



Şehri yukarıdan görebilmek için kalesine çıktık önce.

GİRESUN KALESİ: Kale milattan önce Pontuslular tarafından yaptırılmış. Kaleden şehir tamamen gözüküyor. Kale içindeki mezar Gazi Osman Ağa (Topal Osman Ağa) nın. Bu kişi Kurtuluş Savaşında büyük başarılar göstermiş ve Atatürk’ün koruma komutanlığını yapmış. Daha sonra Giresun Belediye Başkanlığı da yapmış. Giresun Kalesi‘nde surların büyük bölümü zaman içerisinde tahrip olmuş. Kalenin orta kısmı ağaçlar ile kaplı. Piknik yapanlarla dolu her yer. Giresun Kalesi'nden bir manzara... Bu manzaraya karşı demli bir çay içilir :) Biz de öyle yaptık :)


GİRESUN ADASI (ARETİAS):  Giresun adası kaleden çok güzel görünüyor. Sahil şeridi boyunca adası olan tek şehir burası. Ada derken öyle büyük bir yer gelmesin aklınıza küçücük, kayalık, gizemli bir yer.
      Ada mitolojide geçen “Altın Post” peşindeki Argonautların yaşadıkları maceralara da konu olur. Arganautlar Altın postu ararken, Aretias adasına gelirler. Altın postun, burada saklı olduğuna inanmaktadırlar. Ancak adada, onları ejderha yapılı kuşlar karşılar. Kuşlar tüylerini ok gibi fırlatarak saldırıya geçerler. Arganautların bir kısmı ölür. Sonunda kuşları öldürürler ve altın postu aramaya koyulurlar. Ancak, bulamazlar ve adayı lanetleyerek, buradan ayrılırlar.
      Ve 1984 yılında Kaptan Tim Sever'in yönetimindeki, 12 kişilik bir araştırma ekibi bu efsanevi yolculuğu yeniden canlandırmak için, Argo gemisinin aynısını, hiç çivi kullanmadan yaparlar ve yalnızca kürek çekerek, Giresun adasına kadar gelirler. Bu televizyon belgeseli, BBC televizyonu tarafından yayınlanınca Giresun adası tanınmış olur.



GOGORA KİLİSESİ-ARKEOLOJİ MÜZESİ: Burası 1923 yılına kadar kilise olarak kullanılmış. Bir süre boş kalmış, sonra cezaevi olmuş. 1988 yılından sonra müze olarak kullanılmaya başlanmış. Her gün 8.00- 17.00 arası açık… Müzekart geçerli. İçerisi gerçekten çok güzel düzenlenmiş.




       Giresun'u gezmek çok çabuk bitti. Hava da sıcak olunca haydi denize girelim dedik, iyi ki de demişiz. Kaleden aldığımız tavsiyeler üzerine Sky Beach'e gittik. Biz beğendik. Karadeniz'in suyu soğuk olur diye düşünmemize rağmen Kuzey Ege'den daha sıcaktı ve dalga yoktu. Tüm öğleden sonra denizde geçti.

       Akşam da Giresun'u dolaştık. Sokaklar delik deşikti. Doğalgaz geliyormuş. G-city'i gezdik biraz. Yemek yiyecektik fakat kapanıyordu. Meydandaki Sahra restauranta oturduk. Güzel bir manzarası vardı. Sonra sodalarımızı alıp meydanda dolaşanların arasına katıldık :) Gelip geçenleri izledik. Güzel bir akşamdı. Saat ilerleyince sabaha Trabzon'a gitme hayalleriyle Öğretmenevinin yolunu tuttuk.