KARADENİZ GEZİSİ 3. GÜN : AMASRA

ÇEŞM-İ CİHAN : AMASRA

GEZİ TARİHİ : 24 HAZİRAN 2013 PAZARTESİ

      Sabah Safranbolu'da açıyoruz gözlerimizi. Amasra'ya gitmeden önce Safranbolu sınırları içinde bulunan Bulak Mağarası'na gitmek hedefimiz. Diğer adıyla Mencilis Mağarası ...  Safranbolu’ya yaklaşık 5-6 km mesafede yol güzel. Yemyeşil ağaçlarla bezeli bir tepenin yamacında bulunan mağaraya merdivenlerle ulaşılıyor. Merdivenler çok dik. 

      Mağara görevlisi elektriklerin kesik olduğunu söylüyor. Aradım 10 dakika içinde gelir , siz o arada bir çay için diyor manzaraya karşı çaylarımızı içiyoruz. Aradan zaman geçiyor elektrik gelmiyor ben jeneratörü açayım diyor. Beni alıyor mu bir korku. zaten iki fobim var klostrofobi ve iğne korkusu . Biz içerideyken elektrik geliyor jeneratör devre dışı kalıyor o arada 3 saniyelik bir kesinti oluyor. Ben basıyorum çığlığı.


      Bulak mağarası 6 katlı, muhteşem sarkıtlar, dikitlerle kaplı doğa harikası bir mağara. sadece %5'i halka açık , yaklaşık 400 m. lik bir kısım . Ki o kadarı bile nasıl güzel anlatamam. Türkiye’nin 4. büyük mağarasıymış . İçerisi büyüleyici. Bu arada yanınıza muhakkak kalın bir hırka alın. Zira temmuz başında sıcaklık 0 santigrat dereceydi. 


Ve mağaradan çıkıyoruz ver elini Amasra :)

AMASRA

         İstanbulun fethinden 6 yıl kadar sonra Fatih, hareket eder buraya.  Tam tepede Bakacak'ta durup aşağıya baktığında yanındaki lalasına "Lala, Lala . Çeşm-i Cihan bura mı ola (dünyanın gözbebeği burası mı)?" demekten alamaz kendini. O günden sonra Çeşm-i cihan dendiğinde Amasra gelir akıllara. Amasra (Seamos) Bartın'a bağlı küçücük ama bir o kadar da şirin bir ilçe. İranlı Prenses Amastrist, Büyük İskender'in baldızı olarak önce Karadeniz Ereğlisi'ne gelin gelmiş; kocası ölünce oğullarıyla geçinemeyerek Sesamos'a çekilmiş. Amasra'nın yeniden kurulması Amastrist zamanında olmuş. Burayı 14 yıl bağımsız bir şehir devleti olarak yaşatmayı başarmış sonra da bir cinayete kurban gitmiş. Yıllar yılları kovalamış. Burası Amastrist'e ithafen Amasra olarak anılmaya başlamış. Amasra aynı zamanda Barış Akarsu'nun memleketi...



      AMASRA’DA NERELER GEZİLİR?

Kuşkayası Anıtı: Şehre girişte bulunuyor. Bir tepenin yamacında yekpare bir kaya işlenerek oluşturulmuş bir anıt. Yola çok yakın. Merdivenlere tırmanarak ulaşılıyor. Roma döneminde yapılmış . Türkiye de sağlam kalan tek yol anıtı . Anıtta bir imparator ve Roma hakimiyetini simgeleyen meşhur kartal kabartması var. Her ikisinin de baş kısmı tahrip edilmiş. Roma imparatorluğu zamanında burada insanlar yolculuk yaparken mola verirmiş. Kuşun kafası kopmuş biçimde duruyor. Efsanelere göre kafanın baktığı yönde bir define bulunuyormuş. Ayrıca deniz seviyesinden çok yüksekte, inanılmaz bir deniz manzarasına sahip. 




      Şehre nihayet varıyoruz. Amasra polisevine gidiyoruz. Bavulları bırakıyoruz. Şehir turumuz başlıyor.

Amasra müzesi:  Kent genel olarak 3 parçaya ayrılmış. Küçük Liman, Boztepe , Büyük Liman. Kente giriş Küçük Liman tarafından ve karşımıza ilk çıkan şey Amasra Müzesi. Pazartesi de dahil her gün açık. Karadeniz Bölgesi'ndeki gördüğüm en güzel düzenlenmiş müzelerden biri...



      Küçük liman boyunca ilerliyoruz. Kemere Köprüsü görülmesi gereken mekanlardan biri. Roma zamanından kalma bir köprü Boztepe adasına götürüyor bizi. Köprü ne yazık ki restorasyonda.

Amasra Kalesi : Kale deyince aklınıza surlar kuleler gelir değil mi? Amasra kalesinin üzerinde bir mahalle var. Bildiğiniz evler yığını. Kötü olmuş . Tam bizim yapabileceğimiz bir olay. Kalenin surları var sadece. Duvarlarındaki birçok kapı ve dehlizden geçebiliyorsunuz. Amasra’nın kurucusu olan Kraliçenin denize girdiği yer olarak bilinen direkli mevkii de burada, Kraliçenin kayalara oyulmuş havuzunun basamaklarını görebilirsiniz.


      Tarihi köprüden geçip sağa döndük. Tavşan Adası’nı  görebileceğiniz Ağlayan Ağaç Çay Bahçesi’ne geldik. Ağacı artık ağlamıyormuş :)  




      Veee artık yemek zamanı ... İnternette Canlı Balık ya da Çeşm-i Cihan'a gidin deniyor. Büyük limandansa küçük liman manzarası daha cazip ve Canlı Balık lokantası küçük limanda. Etkileyici çok hoş bir bina yapılmış. Ama sizinle ilgilenmeyen lakayt garsonlara sahip. Deniz gören taraflardaki masalar en az 6 kişilik. Eğer iki kişi giderseniz orta bir masaya alabiliyorlar sizi. Nasıl olsa doluyor mantığı :) Tok esnaf  :)  Bana gösterdikleri masayı beğenmedim ve Çeşm-i Cihan'a gittik. 




      Çeşm-i Cihan daha eski bir bina manzara olarak da gayet güzel. Büyük limanda... Daha ilgili garsonlar... Meşhur Amasra salatası ... Hamsi ve mezgit ... Çok güzeldi. O kadar açtım ki balıkları çekememişim. 

      Küçük limanda denize de girenlere suyun nasıl olduğunu sorduk. Çivi gibiymiş :) Akşam sahili gezdik. Çok sevdik biz bu şehri... Mutlaka alın programınıza. Tam kafa dinlemelik bir yer. Karadeniz'de değil de Ege'deydik sanki ... Bir daha gelir miyim? Kesinlikle ;) Yarın bizi uzun bir yol bekliyor. Hedef önce Cide, sonra Kastamonu ...